KURUMSAL
SON DUYURULAR
“Sağlık Profesyonellerinin Haklı Taleplerine Bütçede Öncelik Verilmeli”
20 Kasım 2024Sağlık-Sen Şubelerinden “Bütçede Sağlık Çalışanlarının Taleplerine Öncelik Verilmeli” Çağrısı
20 Kasım 2024Sağlık-Sen Hesaplama Araçları Yayında!
01 Kasım 2024Sağlık-Sen Üye Köşesi’ne İlgi Yoğun Oldu
01 Kasım 2024Yeni Yayımlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine İlişkin Sağlık-Sen'in İncelemesi
01 Kasım 2024Sağlıkta şiddetin vahameti giderek büyüyor. Temmuz ayında, Konya Şehir Hastanesi’nde görevli Doktor Ekrem Karakaya’nın görevi başındayken bir hasta yakınının silahından çıkan kurşunlarla katledilmesinin yasını tutan sağlık camiası, Adana’dan üst üste gelen şiddet haberlerinin şokunu yaşadı.
20-50 kişilik grupların hastaneleri basarak sağlık çalışanlarını darp etmesi ve çevik kuvvet eşliğinde dahi sağlık hizmetinin verilemez hale gelmesi, sağlıkta şiddetin geldiği noktanın içler acısı halini ortaya koydu.
Sağlık çalışanları ölüm korkusuyla mesleklerini icra etmeye çalışıyor. Her gün işe geldiğinde şiddet görür müyüm endişesi yaşıyor. Ve en acısı sabah gördüğü eşi ve çocuğunu akşam yeniden görebilecek miyim kaygısıyla iş yerine gidiyor. Böyle bir durumda, nitelikli sağlık hizmetinden nasıl bahsedilebilir?
Sağlık merkezlerinde güvenlik tedbirlerinin en üst düzeyde sağlanması kadar toplumsal duyarlılığın oluşturulması da elzem durumdadır. Adana Çukurova Devlet Hastanesi Acil Servisi’nin 50 kişilik grup tarafından basılması ve akabinde Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görevli sağlık çalışanlarına kavga halindeki 2 ayrı grubun saldırması bunun kanıtıdır.
Öte yandan şiddetin en çok hasta ve hasta yakınları tarafından gelmesi de şiddete karşı toplumsal duyarlılığın oluşturulmasının önemini göstermektedir. Hemen hemen her raporumuzda vurguladığımız şiddete karşı duyarlılığı oluşturacak toplumsal seferberliğin başlatılması acilen gerekmektedir.
Bu değerlendirmeler ışığında Temmuz ayında gerçekleştirilen şiddet olaylarına baktığımızda, 115 saldırganın neden olduğu 30 şiddet vakasında 60 sağlık çalışanının mağdur olduğunu görüyoruz. Çok üzgünüz ki, 1 doktor hayatını kaybetti.
Ay boyunca yaşanan 30 şiddet olayının 27’sine hasta ve hasta yakınları neden olurken, 3’üne ise kendini bilmez kişiler sebebiyet verdi. Bu rakamlar, yaşanan olayların neredeyse yüzde 90’ının hasta ve hasta yakınları tarafından gerçekleştirildiğini göstermektedir. Hasta ve hasta yakınlarının saldırgan tutumu, hem sağlık hizmetini engellemekte hem de sağlık sisteminin geleceğini tehlikeye sokmaktadır.
Temmuz ayı boyunca şiddet vakalarının 27’si hem sözlü hem fiili, 3’ü sözlü olarak vuku buldu.
Şiddet olaylarının 27’si hastanelerde, 3’ü ise sahada gerçekleşti.
Ay boyunca yaşanan 30 şiddet olayında; 20 doktor, 14 güvenlik görevlisi, 10 hemşire, 7 acil tıp teknisyeni, 1 ebe ve 8 diğer sağlık çalışanı mağdur oldu. 1 doktor ise hayatını kaybetti.
Şiddet vakalarına sebebiyet veren 115 saldırganın 81’i hakkında herhangi bir işlem yapılmadı. Gözaltına alınan 19 saldırgan serbest bırakıldı. 5 saldırgan hakkında soruşturma başlatılırken, 9 saldırgan ise tutuklandı. Doktor Ekrem Karakaya’nın ölümüne sebebiyet veren saldırgan ise intihar etti.
Her ne kadar sağlıkta şiddet, Mayıs’ta çıkan yasa ile katalog suçlar arasına girmiş olsa da adli mercilerin verdiği kararlar, yasanın etkin bir şekilde uygulanmadığını göstermektedir.
Pamukkale Üniversitesi Hastanesi’nde 2 doktoru odaya kilitleyerek rehin alan saldırgan, yargılandığı mahkemece toplam 8 yıl 5 ay cezaya çarptırıldı. Ancak saldırgan, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi'nin kararı ile tahliye oldu.
Öte yandan filyasyonda görevli doktora telefonda küfreden kişiye, mahkeme 8 bin 200 TL para cezası verdi.
Genel Başkan Durmuş: Sağlık Çalışanları Adaleti Sosyal Medyada Arıyor
Raporu değerlendiren Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, şu ifadeleri kullandı:
“Sağlıkta şiddetin katalog suçlar arasına girmesini çok önemli bir adım olarak değerlendirmiştik. Yasadan sonra saldırganların artık elini kolunu sallayarak dışarıda gezemeyeceklerine olan inancımız büyük ölçüde artmıştı. Ancak yasanın çıktığı tarihten bugüne kadar olan süreçte adli mercilerin aldığı kararlara baktığımızda, saldırganların serbest kaldığını görmekteyiz. Bu durum sağlık çalışanlarını hayal kırıklığına uğratmaktadır.
Saldırganların serbest kalmasına tepki gösteren sağlık çalışanları, maalesef adaleti sosyal medyada arıyor. Adli merciler, sosyal medyada baskı oluştuktan sonra serbest kalan saldırgan hakkında tutuklama kararı çıkartıyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Yasanın daha etkin bir şekilde uygulanması, aynı zamanda hakimlerin, savcıların ve kolluk kuvvetlerinin gereken hassasiyeti göstermesi şarttır. Şiddet yapanın yanına kar kalmamalı. Sağlık-Sen olarak, sağlıkta şiddet karşı bugüne kadar gösterdiğimiz mücadeleyi, bundan sonra da göstermeye kararlıyız.”