KURUMSAL
SON DUYURULAR
“Sağlık Profesyonellerinin Haklı Taleplerine Bütçede Öncelik Verilmeli”
20 Kasım 2024Sağlık-Sen Şubelerinden “Bütçede Sağlık Çalışanlarının Taleplerine Öncelik Verilmeli” Çağrısı
20 Kasım 2024Sağlık-Sen Hesaplama Araçları Yayında!
01 Kasım 2024Sağlık-Sen Üye Köşesi’ne İlgi Yoğun Oldu
01 Kasım 2024Yeni Yayımlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine İlişkin Sağlık-Sen'in İncelemesi
01 Kasım 2024Sendikamız, iki hukuki kazanıma daha imza attı. Birinci kazanım; sözleşme imzalanmadan önce alınan tarihsiz istifa dilekçesiyle kimsenin görevden alınamayacağı. İkincisi ise, uzman doktorun, 4924 Sayılı Kanun’a tabi sözleşmeli statüye geçme talebine yargının onay vermesi.
SÖZLEŞME ÖNCESİ ALINAN AÇIK TARİHLİ DİLEKÇE, KİŞİNİN BEYANINI YANSITMIYOR
Sözleşme imzalanmadan evvel alınan tarihsiz istifa dilekçesi ile sözleşmenin sona erdirilmesine yargı ‘dur’ dedi.
663 sayılı KHK’nın 32. maddesi uyarınca imzalanan sözleşmeye binaen İdari ve Mali İşler Müdürü olarak görev yapan üyemizin, sözleşmenin imzalanması aşamasında alınan tarihsiz istifa dilekçesi işleme konulmak suretiyle sözleşmesi sona erdirilmişti. Sözleşmenin sona erdirilmesine dair işlemin iptali talebiyle açtığımız davada Zonguldak İdare Mahkemesi idarenin işleminin iptaline karar verdi.
İdare Mahkemesi gerekçesinde; “Kamu hizmetinin yürütülmesinde asli unsuru oluşturan ve statü hukukuna tabi olan kamu görevlilerinin görev süresini sona erdiren olgulardan biri de hür iradesiyle imzaladığı istifa dilekçesidir. Davalı idare tarafından, ailevi nedenlerle (hizmet sözleşmesinin 19. maddesi gereği) davacının istifası yönünde verdiği bir dilekçe üzerine sözleşmenin feshedildiği ileri sürülmüş ise de, dava dilekçesinde davacının “bu yönde bir talebinin olmadığı, söz konusu dilekçenin ise sözleşmenin imzalanması aşamasında kendilerine zorla imzalattırılan matbu bir dilekçe olduğu ve davacının hür iradesini yansıtmadığı” yönündeki beyanları karşısında işlemin sebep unsurunu davacının idareye sunduğu istifa dilekçesine bina etmeye olanak bulunmamaktadır.” denilerek, davalı idarece sözleşme feshi ile ilgili olarak söz konusu dilekçe dışında başka bir hususun öne sürülmediği ve işleme dayanak dilekçenin tarihsiz oluşu da dikkate alınarak dava konusu işlemin iptaline karar verildi.
3359 SAYILI KANUN, DEVLET HİZMETİ YÜKÜMLÜLÜĞÜ KONUSUNDA SEÇME HAKKI TANIYOR
Danıştay uzman doktor olarak görev yapan üyemizin 4924 sayılı Kanuna tabi sözleşmeli statüye geçme istemini hukuka uygun buldu.
Bayburt Devlet Hastanesinde devlet hizmet yükümlüsü uzman doktor olarak görev yapmakta olan üyemiz, 4924 sayılı Kanun’a tabi sözleşmeli personel statüsüne geçirilmesi için Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna müracaat etmişti. Nöroloji uzmanı olan üyemizin talebi Kurum tarafından 4924 sayılı Kanuna göre sözleşmeli personel Nöroloji Uzmanı 2014 vize sayısı dağılım cetvelinde boş pozisyon bulunmadığı gerekçe gösterilerek reddedilmişti.
Kurumun bu işleminin iptali için açmış olduğumuz dava Trabzon İdare Mahkemesi tarafından reddedilmişti. Tarafımızca kararın temyizi üzerine Danıştay 5. Daire, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun Ek 3. Maddesiyle ilgililere devlet hizmeti yükümlülüğünü devlet memuru veya 4924 sayılı Kanuna tabi sözleşmeli sağlık personeli olarak yapmak konusunda seçme hakkı tanıdığını ve bu tercihlerini kullanmaları için herhangi bir şart öngörmediğini belirterek, iradesini sözleşmeli olarak çalışma yönünde ortaya koyan davacının, bu talebinin hastane için boş ve vizeli sözleşmeli pozisyon bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmesine ilişkin işlemin hukuka uygun olmadığına ve davanın reddi yolundaki Mahkeme kararının bozulmasına karar verdi.